Pazar, Kasım 27, 2005

İç Denetimlerin Önemi

Altay Onur
CIM Customer Interaction
Management/Müşteri Etkileşim Yönetimi
Generic Content and Quality Manager
SIEMENS San. ve Tic. A.S.
altay.onur@siemens.com


İç Denetimlerin Önemi



Kurumsal Yönetişim’in (Corporate Governance) temel prensiplerinden biri olan iç denetim “Bir kuruluşun faaliyetine değer katmak ve bu faaliyeti geliştirmek üzere tasarlanmış, bağımsız ve objektif güvence sağlama ve danışmanlık faaliyeti” olarak tanımlanıyor.

İç denetim kurum yönetimine ayna tutarak, işletme körlüğü içerisinde görülmeyen birçok konuyu teşhis ederek çözüm yolları aranmasını sağlıyor. Risk yönetimi, iç kontrol ve yönetim bilgi sistemlerinin ölçülmesinde ve raporlanmasında anahtar rol oynayan iç denetim mekanizmaları, günümüzün uluslararası arenada rekabet eden kurum ve kuruluşlarının piyasalardaki itibar ve imajının da bir göstergesi niteliğinde. Yaşanan uluslararası finansal krizlerin ve şirket skandallarının arkasında yatan en önemli nedenlerden birinin, “kamunun ve özel sektörün kurumsal yönetim politikalarının yetersizliği” olduğu görüşü, kurumsal yönetişim ilkelerinin önemini artırıyor.

Risk Yönetimi

Risk yönetimine yönelik denetimlerle ilgili değişik sektörlerde farklı enstrümanlar kullanılıyor. Örneğin finans sektöründe temelleri 1974 yılında İsviçre’nin Basel kentinde atılan ve 1988’de Basel Mutabakatı adlı karar ile “sermaye yeterliliği” konusunda uluslararası düzeyde belirlenen standart daha sonra Basel II olarak revize edildi. Türkiye’de de bankacılık işlemlerinde 2007 yılı başından itibaren devreye girecek bu yeni düzenlemeler reel kesimdeki firmaların ve KOBİ’lerin finans sektörü ile ilişkilerini köklü biçimde değiştirecek gözüküyor!...

ABD’de 2002 yılından itibaren yürülüğe giren Sarbanes Oxley (SOA) kanunu ve bunu takiben yeniden düzenlenen SEC (Amerikan Sermaye Piyasası) Kuralları ile ilgili düzenlemeler yavaş yavaş AB ülkelerinden sonra ve ülkemiz gündemine oturmuş bulunuyor. Bu süreçte, başta halka açık şirketler olmak üzere “iç denetim” uygulamalarının şirketler için zorunlu bir fonksiyon haline gelmesi öngörülüyor.

Tüm bunlar dikkate alındığında, Kurumsal Yönetişim çerçevesinde aşağıdaki amaçlara yönelik olarak şirketlerin iç proseslerini kapsayan bir “İç Kontrol Sistematiği” (IKS) kurulması gerekiyor;

Finansal raporlamaların güvenilirliğini sağlamak (Sarbanes-Oxley Act)
Operatif proseslerin etkinliğini ve verimliliğini gözden geçirmek ve kontrol etmek (Operations)
Kanunlar ve “Guideline”lara uyumu denetlemek (Compliance)
Yukarıdaki amaçlardan anlaşılacağı gibi; Kurumsal Yönetişim Modeli, şirketlerdeki risk yönetim sürecini test etmek, iş süreçlerindeki kontrol mekanizmalarının riskleri karşılamada ne kadar etkin ve verimli olduğunu değerlendirmek, söz konusu kontrollere ilişkin eksikleri belirlemek ve geliştirme önerilerini sunmak esasına dayanmaktadır. Etkin bir İç Kontrol Sistemi (IKS) şirketin organizasyon yapısından, politikalara ve prosedürlere, İnsan Kaynakları Yönetimi’nden muhasebe ve yönetim raporlama sistematiğine kadar bir çok konuyu sorgular. Etkin bir kurumsal yönetişim modeline sahip bir şirketin piyasa değeri diğerlerine göre daha yüksek olur. İç denetimler, şirketin bağımsız denetim maliyetlerini azaltır. Şirket içindeki suistimalleri ve kanuna aykırı hususları tespit ederek maddi kayıp ve cezaları oluşmadan önler, şirket imajına katkıda bulunur.

Özellikle uluslararası arenada ve Amerikan Borsasında işlem gören firmaların Türkiye’deki kuruluşlarında da artık bu tür denetimleri uyguladıklarını görüyoruz. Şirketlerde yapılan bu tür SOA ve IKS denetimleri bir taraftan yürütülen faaliyetlerin sorgulanmasını sağlarken diğer taraftan süreçlerin yeniden gözden geçirilerek risklerin karşılanabilirliğinin analizinde önemli katma değerler yaratıyor. Sorgulamaların süreç temelli olması bünyelerinde ISO 9001, ISO 14001 gibi yönetim sistemleri kurmuş bulunan ve bu yönde tecrübesi olan firmalarda daha verimli olmakta ve sorgulamaların firmanın tüm alanlarında yapılması ister istemez bu tür yönetim sistemlerini henüz iş akışlarına tam olarak yansıtmamaış bölümleri de tetiklemektedir.

Tüm bu çalışmaların yeniden yapılanma gibi, şirketin performansını yükselttiği, yönetimde profesyonelleşme getirdiği ve sonuçta şirket kültüründe olumlu katkılar yarattığını söyleyebiliriz.

Son söz: Etkinlik ve verimlilik için denetimden korkmayın, denetçilerden yılmayın!...




Hiç yorum yok: